{
    "title": "Boğaz Hastalıkları",
    "image": "https://www.bogazagrisi.gen.tr/images/bogaz-hastaliklari.jpg",
    "date": "20.01.2024 12:14:11",
    "author": "Aytigin",
    "article": [
        {
            "article": "<div><b>Boğaz hastalıkları,</b> birçok sebebe bağlı olarak gelişebilen ve çeşitlilik gösteren hastalık türleridir. Genel olarak sıralayacak olursak;</div><div><br></div><div><b>Farenjit</b></div><div><br></div><div>Farenjit, boğazda farenks olarak adlandırılan kısmın iltihaplanmasıdır. Farenks, burun ve ağız boşluğunun arka kısmındadır. Farenjit yeni meydana gelmişse buna akut farenjit denilir ancak uzun süredir varsa kronik farenjit ismi verilir.</div><div><br></div><div>Farenjit Nedenleri: Akut farenjit genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarından dolayı ortaya çıkar ve nedeni çoğunlukla virüslerdir. Bazen bakteriler de bu hastalığa sebep olabilirler. Bazı kimyasal maddelerin veya tahriş edici maddelerin de farenkse teması ile akut farenjit ortaya çıkabilir. Kronik farenjit de ise yine virüsler rol oynamasına rağmen çoğunlukla tahriş edici bir faktör mevcuttur. Bunlar arasında en önemlileri sigara içilmesi, alkol kullanılması, alerji, geniz akıntısı, kuru ve kirli hava, burun tıkanıklığı yapan faktörler, reflü, aşırı sıcak veya soğuk besinler, boğaz temizleme refleksinin aşırı olması, diş ve bademcik iltihapları, geniz eti olarak sıralanabilir.</div><div><br></div><div>Farenjit Belirtileri: Akut farenjitte hastanın şikâyetleri daha yoğundur. Boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, boğazda kuruluk, yanma veya kaşınma hissi, ateş, öksürük gibi şikâyetler söz konusu olur. Boyunda beze, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı, halsizlik, ses kısıklığı benzeri şikâyetler de oluşabilir. Kronik farenjitte ise ateş, halsizlik, kırgınlık gibi şikâyetlere pek rastlanmaz. Boğaz ile ilgili şikâyetler daha seyrektir. Boğazda kuruluk hissi, gıcık, yanma, yabancı cisim hissi, takılma, yutkunma zorluğu gibi şikâyetler görülür.</div><div><br></div><div>Farenjit Tedavisi: Akut farenjite virüslerin sebep olduğu var sayıldığında antibiyotik verilmesi mecburi değildir ancak sıklıkla virüslerin neden olduğu iltihaba bakteriler de eklendiğinden antibiyotikler hastalığın iyileşme sürecini hızlandırmış olurlar. Antibiyotiklerin yanınd ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar, alerji görülen hastalarda antihistaminikler, burun açıcı spreyler, öksürük kesiciler ile ağız gargaraları tercih edilebilir. Kronik farenjitin ise tedavisi fazlasıyla zordur ve çoğu zaman tam olarak yok edilemez. Tedaviyi netleştirmek için kronik farenjiti tetikleyen başka bir faktör olup olmadığına dikkat edilmelidir. Eğer bulunursa önce onun tedavisi gerekir ve ilk olarak alerji, burun kemiğinde eğrilik veya burunda et, sinüzit, reflü gibi hastalıklar giderilmelidir. Antibiyotikler çoğu zaman faydasızdır. Gargaralar sıkça tercih edilirler. Bazı durumlarda mideden asit kaçmasını önleyen ilaçlar da verilebilir. Tedaviler ve hastanın maksimum dikkati bile kronik farenjitin yan etkilerini ortadan kaldırmayabilir ancak belirtiler hafifleyebilir veya bazen yok olabilir.</div><div><br></div><div><b>Ses Kısıklığı</b></div><div><br></div><div>Seste çatallaşmalar, titreşimler, boğuk ses ve benzeri tüm ses değişikliklerine ses kısıklığı adı verilir.</div><div><br></div><div>Ses Kısıklığı Nedenleri: Larenjit, nodül, kist ya da. Polip ve benzeri iyi huylu tümörler, akciğer rahatsızları, ses teli felci, geniz akıntısı, reflü, gırtlak ve etrafındaki tümörler, boyuna gelen darbeler, psikolojik nedenler, şeker hastalığı veya sinir sistemi hastalıkları gibi vücudun diğer bölgeleriyle birlikte ses telini de etkileyen rahatsızlıklar.</div><div><br></div><div>Ses Kısıklığı Tedavisi: Ses kısıklığının tedavisi, ses kısıklığına sebep olan hastalığa göre değişiklik gösterir çünkü ses kısıklığı tek başına bir hastalık değil başka hastalıkların uzantısıdır. Ses teli iltihabı çoğunlukla. İlaç ile tedavi edilir. Nodül ve polip gibi rahatsızlıklar ses eğitimi ile giderilmez ise ameliyat ile tedavi edilmektedir. Ses teli felçleri tümör gibi hastalıklarla bazen de guatr ameliyatlarına bağlı gelişebilmektedir. Eğer tümöre bağlıysa tümör tedavi edilmelidir. Mideden asit kaçan vakalarda hem ilaç tedavisi hem de hastanın alacağı bazı tedbirler vardır. Ses kısıklığı gırtlağın kötü huylu bir tümörüne bağlıysa hasta ameliyatla tedavi edilmelidir. Bu ameliyatta tümörün yaygınlığına göre gırtlağın bir bölümü veya tamamı çıkarılır. Ses fonksiyonu bu ameliyattan büyük ölçüde etkilenir. Konuşma için bazı yardımcı destekler gerekebilir. Ses kısıklığına neden olan hastalıklardan bazıları ameliyatla tedavi edilmektedirler. Nodül, polip ile kistler ses eğitimi ile düzelmez ise ya da boyutları büyükse ameliyatla alınabilirler. Tümörler çoğunlukla ameliyatla tedavi edilmektedirler.</div><div><br></div><div><b>Yutma Güçlüğü</b></div><div><br></div><div>Yutma güçlüğü, çoğunlukla yaşlılarda olmak üzere bütün yaşlarda rastlanır. Gıdaların ağızdan mideye ulaşmasındaki zorluk bu durumu anlatır. Birçok farklı nedeni olabilir, birçoğu önemli değildir ve geçicidir. Yutma güçlüğü, nadir de olsa büyümekte olan bir tümör veya nörolojik bir hastalığın belirtisi olabilmektedir. Böyle bir durumda şikâyetler kesinlikle bir kulak burun boğaz hekimi tarafından kontrol edilmelidir.</div><div><br></div><div>Yutma Güçlüğü Belirtileri: Salya akıntısı, gıdaları yutarken boğaz takılma hissi, boğazda rahatsızlık, boğazda yabancı cisim veya kitle hissi, yutma güçlüğü sebebi ile kilo kaybı, yetersiz beslenme, öksürük ve boğulma hissi.</div><div><br></div><div>Yutma Güçlüğü Tedavisi: bu hastalık çoğu zaman ilaç ile tedavi edilebilmektedir. Mide asit salgısını azaltan ya da nötralize eden, kas gevşeten ilaçlar kullanılmaktadır. Tedavi, nedene göre değişir. Gastroözefajeal reflü, yemek ve yaşam rutinlerinin düzenlenmesi ile tedavi edilebilir. Bunlar yardımcı olmaz ise yemek aralarında ve yatarken, antiasit ilaçlar kullanılabilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Daralma ya da yapışıklık mevcut ise bu kısım genişletilebilir veya açılabilir.</div><div><br></div><div><b>Larenjit</b></div><div><br></div><div>Larenks gırtlağın Latince ismidir. Larenks'in herhangi bir sebeple iltihaplanmasına larenjit ismi verilir.</div><div><br></div><div>Larenjit Nedenleri: Akut larenjitin en yaygın sebebi üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Larenjit ayrıca bronşitin, pnömoninin, influenzanın, boğmacanın, kızamık ile difterinin gidişi sırasında görülebilir. Sesin aşırı kullanılması, alerjik reaksiyonlar, sigara dumanı ve benzeri tahriş edici maddelerin inhalasyonu akut ve kronik larenjite sebep olur.</div><div><br></div><div>Larenjit Belirtileri: Sesin sıra dışı değişimi çoğunlukla ön planda olan belirtidir. Ses kısıklığı, konuşamama, boğazı sürekli temizleme isteği söz konusu olabilir. Semptomlar iltihabın seviyesine göre değişiklik gösterir. İlerlemiş enfeksiyonlarda ateş, halsizlik, boğaz ağrısına rastlanabilir; larenks ödemi nefes alıp vermede güçlüğe sebep. Olabilir.</div><div><br></div><div>Larenjit Tedavisi: Viral larenjit için özel bir tedavi yoktur. Ses istirahati ve buhar inhalasyonu, antienflamatuvar alımı semptomlarda iyileşme sağlar ve larenjitin düzelmesine yardım eder. Bakteriyel larenjitin tedavisi ise antibiyotiklerle gerçekleştirilir.</div><div><br></div><div><b>Reflü</b></div><div><br></div><div>Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması durumudur. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gitmesi ile uzun zaman temas etmesiyle yemek borusunun asitten korunma özelliğinin ortadan kalkması ile ortaya çıkar.</div><div><br></div><div>Reflü Nedenleri: Mide içeriğinde asit vardır. Ayrıca onikiparmak barsağından mideye doğru safra geri geliyorsa mideden yukarı çıkan sıvı asit ve safra barındırır. Bazik temelli olan safra da mide asidi gibi yemek borusunun zarar görmesine sebep olur. Reflü rahatsızlığı, asitli ve safralı mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun kendini asitten ve safralı mide içeriğinden koruyamaması sonucu meydana gelir. Yemek borusunun alt kısmında mide sıvısının yemek borusuna geçişini engelleyen bir kapak mekanizması mevcuttur. Reflü hastalarında en sık görülen sorun bu mekanizmanın etkisizliğidir. Bu durum genellikle mide fıtığıyla birlikte görülür.</div><div><br></div><div>Reflü Tedavisi: Hastanın dikkat etmesi gereken bazı detaylar dışında ilaç tedavisi ve ameliyat olmak üzere iki faklı şekilde değerlendirlir. İlaçla yapılan tedavide asit salgısını azaltan veya asidin zarar vermesini önleyecek ilaçlar tercih edilir. Sıkça kullanılan ilaçlar proton pompası inhibitörü ismi verilen ilaçlardır. Cerrahi müdahale en fazla mide fıtığı için uygulanır. Bazı zamanlar da ilaçlarla sonuç alınamadığı takdirde mide ile yemek borusu arasındaki kası güçlendirmek için ameliyat tercih edilir.</div>"
        }
    ]
}